Her yılın haziran ayında düzenlenen Defqon 1 haftasonu festivali, dünyanın en büyük hardstyle festivallerinden biridir. Sadece büyüklüğüyle değil, aynı zamanda muhteşem görsel şovlarıyla da kendinden bahsettirmiştir. Bu yazıda katılmış olduğum Defcon 1 Dragonblood 2016 festivalindeki gözlemlerimi sizlere aktaracağım.
Amsterdam'ın Amstel bölgesinden otobüsümüze bindik ve festivale doğru yola çıktık. Bu sene festivale giden çok sayıda İspanyol hardstyle severlerle beraber yolculuk yaptım.
Kamp alanına vardığımızda bize herşey ters geldi. Eskiden kamp alanına doğru uzun bir yürüyüş yapardık ve giriş-çıkışlar tek bir alandan olurdu; şimdi ise 3 farklı yerden kamp alanına giriliyor. Ayrıca size verilen festival kitapçığına iyi bir göz atmanız lazım, yiyecek standları ve en çok ziyaret edeceğiniz festival sahneleri nerdeyse tam oraya yakın giriş noktasına çadırınızı kurmanız gerekiyor.
Merchindise kısmı klasik... Her sene olduğu gibi çadırını kuran buraya hucum ediyor. Konserler için hazırlıklarınızı tamamladıysanız merchandise bölümüne bir göz atın derim. Q-Dance özellikle tasarımlarda kendinden bahsettirmiş.
Yiyecek / içecek standları merchandise standının tam karşısında yer alıyor.
Festival alanına bu aracın peşine takılarak gidebilirsiniz. Bu bir Defqon 1 klasiğidir. İlk gün festival vakti yaklaştığında bu araç hardstyle severleri toplayarak festival alanına yönlendirir.
Girişte bizleri gümüş Ejderha yavruları karşıladı. Festival alanına girdiğimizde etrafı bir kolaçan ettik. Blue, Black sahnelerini biliyorduk fakat küçük sahnelerin de ilk gün açık olması ve lunaparkın eklenmesi benim bekletilerimin dışındaydı ve festival biraz Decibel Outdoor'a benzemiş gibi geldi.
NCBM
Blue açılışı Bassmodulators inanılmaz parçalarıyla bizleri eğlendirdi. Tam arkasından Noisecontrollers bassmodulators'un yanına çıktı ve NCBM olarak sahnede performans verdiler.
Da Tweekaz
Sahnelerin en eğlenceli 2'lisi yepyeni remixleri ile Defqon 1 blue sahnesine çıktı.Da tweekaz en iyi parçalarını cuma günü bizlerin karşısında çaldı .Özellikle remixleri inanılmazdı. Wodka ve Faded Bootleg gibi parçalar, özellikle sonra çaldıkları Game of Thrones remixi bizleri doruk noktasına çıkardı
Frontliner ve Max Enforcer
Bu ikiliyi pek dinleme şansım olmadı. Blue sahnesi çok sıcaktı ve dışarıda bir o kadar yağmur yağıyodu... Sadece Halos dinleme fırsatım oldu, sonra Lost in Paradise çalmış.
Saat 11'i gösterdiğinde Blue Wolf denen gizli mekana uğradık burası aynı underground gece klubü tarzı bir konsepte sahipti buraya girmek için konteynerlardan geçmeniz sonra aşağı atlamanız gerekiyor.
Angerfist ve Party Riser
2 Hardcore efsanesinin kapışmasını izleme fırsatı bulduk. Açıkaçası ben pek hardcore hayranı değilim fakat Angerfist'i sahnede görmek bile insanı heycanlandırıyor.
VİDEO PEK YAKINDA